Her tiroid nodülü kanser değildir

Her tiroid nodülü kanser değildir

Haberi yeralan gazetelerde okuyabilirsiniz:

Toplumda görülme sıklığı yüksek olan tiroid nodüllerinin yaklaşık yüzde 80’i iyi huylu, yüzde 5’i kötü huylu ve yüzde 15’i şüpheli veya yetersiz olarak rapor edildi.

Toplumda görülme sıklığı yüksek olan tiroid nodüllerinin yaklaşık yüzde 80’inin iyi huylu, yüzde 5’inin kötü huylu ve yüzde 15’inin şüpheli veya yetersiz olarak rapor edildiği belirtildi.

Medicana International Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erkan Öztürk, yaptığı yazılı açıklamada, tiroid hücrelerinin anormal büyümesi ile kitle oluşturmasının tiroid nodülü olarak isimlendirildiğini belirtti.

Nodüllerin yaklaşık yüzde 90’ının iyi huylu olmakla birlikte bazılarının kanser oluşumuna bağlı gelişebileceğini ifade eden Öztürk, yapılan çalışmalarda herhangi bir nedenle yapılan ultrasonografide hastaların yüzde 50-70’inde tiroid nodülü saptandığını vurguladı. Öztürk, nodül görülme sıklığı açısından belirgin bir yaş aralığı bulunmadığına dikkati çekerek, “Toplumda oldukça sık, fakat 20 yaş altı ve 40 yaş üstü kanser açısından iyi değerlendirilmeli” uyarısında bulundu.

Birçok tiroid nodülünün belirti vermediğini aktaran Öztürk, şunları kaydetti:

“Nodüllerin çoğu rutin fizik muayene veya başka hastalıklar için yapılan ultrasonografi ve tomografi tetkiklerinin sonucunda saptanmaktadır. Büyük nodüllerde hastalar kendileri de boyunda şişlik olarak fark edebilirler. Bazen aşırı hormon salgılayan nodüllerde sinirlilik, çarpıntı ve aşırı terleme gibi belirtiler olabilir. Aşırı büyümüş nodüller çevre organlara bası yaparak yutma güçlüğü, ses kısıklığı gibi belirtilere neden olabilir.

Nodül oluşum nedenleri tam olarak bilinmemektedir. İyot eksiliğine bağlı durumlarda oluşan hipotiroid hastalığı nodül oluşumuna neden olabilir. Fakat günümüzde kullanılan tuzlarda iyot eklendiği için bu durum artık pek rastlanan bir durum değildir.

Nodül saptandıktan sonra ilk değerlendirilmesi gereken durum, aşırı hormon salgısı olup olmadığıdır. Bu durum kanda T4 ve TSH değerlerine bakarak değerlendirilebilir. Nodüllerde kanser olup olmadığını değerlendirmek için spesifik bir kan testi mevcut değildir. Yapılan çalışmalara göre, tüm biyopsilerin yaklaşık yüzde 80’i iyi huylu, yüzde 5’i kötü huylu ve yüzde 15’i şüpheli veya yetersiz olarak rapor edilmektedir.”

Öztürk, “iyi huylu” rapor edilen nodüllerde, aşırı büyük ya da aşırı hormon salgılamıyorsa cerrahi tedaviye gerek duyulmadığını belirtti.

meme kongresi

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ 2015-2016 EĞİTİM DÖNEMİ DÖRDÜNCÜ TOPLANTISI

Tarih: 25.02.2016

Yer: Next Level A Blok Ofis Binası / Kızılırmak Mahallesi, Dumlupınar Bulvarı, No:3/A Söğütözü Çankaya/Ankara (AVM otoparkını kullanacak olan misafirlerimiz, ışıklı ofis girişi asansörünü kullanarak L (Lobby) katına çıkabilirler)

Program:
18.30 – 19.00: Sosyal Program: “Hasta Gözüyle Meme Kanseri Tedavi Süreci” Canan PERDAHLI 19.00 – 20.00 Konu: Rutin Pratiği Değiştirecek Literatür Güncellemesi

Moderatörler: Prof. Dr. Nilüfer GÜLER, Prof. Dr. Savaş KOÇAK

Konuşmacılar:
19.00 – 19.20 Medikal Onkoloji, Dr. Dilşen ÇOLAK
19.20 – 19.40 Radyoterapi, Dr. Gökhan ÖZYİĞİT
19.40 – 20.00 Cerrahi, Dr. Erkan ÖZTÜRK
20.00 – 20.20 Sponsor Toplantısı – “HER2 Pozitif Meme Kanserinde
Optimal Adjuvan Tedavi” Prof. Dr. Berna ÖKSÜZOĞLU
20.20-20.30 Tartışma
Saat 20.30: Açık büfe akşam yemeği

1 2
× WhatsApp