Hekim Muayenesi-Tarama

Meme kanseri gelişmiş batı ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de kadınlarda görülen en sık kanser tipidir. Türkiye’de kadınlarda görülen kanserlerin %24.2’si meme kanseridir. Kanser sıklığı gelişmiş ülkelerde 60’lı yaşlarda daha fazla iken ülkemizde 45-49 yaş grubunda %16,7’lik bir değerle maksimuma ulaşmaktadır. Meme kanseri tedavisinde erken tanı en önemli faktördür. Ülkemizde meme kanseri sıklığının daha genç yaşlarda görülüyor olması Hekim Muayenesi-Tarama programları ve erken tanının önemini arttırmaktadır.Meme kanserli hastalarda, tüm evrelerde 5 yıllık sağ kalım oranları, gelişmiş ülkelerde %73 iken, gelişmekte olan ülkelerde %53 olarak bildirilmektedir. Aradaki bu önemli fark, gelişmiş olan ülkelerde tarama programları sayesinde erken tanı ve tedavi olanakları ile açıklanabilir.

Meme kanseri taramasında öncelikli amaç, kanser gelişimini henüz bulgular (ele gelen kitle, meme başı değişiklikleri gibi) ortaya çıkmadan, erken evrede saptamak ve sonuç olarak meme kanserine bağlı ölüm oranlarını azaltmaktır. Aynı zamanda meme koruyucu ve onkoplastik cerrahi yöntemlerin uygulanarak daha iyi meme estetiğini de sağlamaktadır.

Meme kanserinin erken tanısı için, verilecek eğitimlerle kadınların meme kanserinin farkında olması, kendi kendini meme muayenesi, hekim muayenesi ve tarama mamografisi gereklidir. Bu dört bileşen ancak birlikte olduğunda erken tanı başarılabilir.

Hekim Muayenesi-Tarama

Klinik ortamında hekim tarafından yapılan muayenede amaç, memede herhangi bir anormallik olup olmadığını tespit etmektir. Muayene sırasında el parmakları ile daireler çizecek şeklide meme derisi ile göğüs duvarı arasında anormal bir doku olup olmadığını tespit etmeye çalışılır. Hekim muayenesi hiç bir şikayeti olmayan hastalarda, 20-40 yaş arasında 2-3 yılda bir, 40 yaşından sonra her yıl yapılmalıdır. Muayene sonucunda herhangi bir anormallik yoksa 40 yaş sonrası tarama mamografisi yeterlidir. Muayenede anormal bir bulgu saptandığında ise hekim gerekli tetkikleri planlayarak tanısal girişimlerde bulunacaktır.

Hekim Muayenesi-Tarama

Tarama mamografisi hiç bir şikayeti olmayan hastada kanser belirtileri henüz ortaya çıkmadan tanı koymayı amaçlamaktadır.Erken tanıda en önemli araçtır ve düzenli mamografi taraması yapılan ülkelerde meme kanserinden ölüm oranlarının çok daha düşük olduğu bilinmektedir. Mamografi ile tarama çalışma sonuçları değerlendirildiğinde meme kanserinden ölüm oranlarını %25-30 oranında azalttığı söylenebilir.

Mamografi taramasında en tartışmalı konulardan biri tarama için başlangıç yaşıdır. Gelişmiş ülkelerde tarama başlangıç yaşı 40 olarak kabul edilmektedir ve her yıl düzenli olarak tekrarlanması önerilmektedir. Ancak ailesinde meme kanseri olan, genetik olarak meme kanseri riski taşıyan, hiç doğum yapmamış ve hiç emzirmemiş, doğum kontrol hapı kullanım hikayesi olan, ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış, yüksek riskli kadınlarda daha erken yaşlarda da mamografi ile tarama programlarına başlanabilir.

Hekim muayenesi ve mamografi sonucunda şüpheli bulgular saptanan hastalarda, ultrasonografi, magnetik rezonans ve biyopsi yöntemleri gibi ek tetkikler önerilebilir. Bu durum saptanan anormalliğin kanser veya iyi huylu ayırıcı tanısı kesinleştirmek için gerekli olabilir.

Mamografi taramasında hastaların en çok endişe ettiği konu işlem sırasında uygulanan radyasyonun meme kanseri açısından risk taşıyıp taşımadığıdır. Oysa mamografi sırasında alınan radyasyon dozu oldukça düşüktür. 40 yaş üzeri bayanlarda radyasyona bağlı kanser oluşma olasılığı yok denecek kadar azdır. Doğru ve erken tanı ile elde edilecek fayda riske göre oldukça fazladır. Mamografi çekimi de hasta için oldukça rahatsız edici bir işlem olmakla birlikte menapoz öncesi bayanlarda adet sonrası hafta içinde uygulanırsa muayene de olduğu gibi daha kolay uygulanan bir işlem olacaktır.