Meme Kanseri Tanı Yöntemleri- Görüntüleme Yöntemleri
Meme hastalıkları ve meme kanserinde tanı yöntemleri olarak mamografi ( MG), ultrasonografi (USG), magnetik rezonans görüntüleme (MRG)ve meme kanseri evrelemesi için Pozitron Emisyon Tomografi (PET-BT) tetkikleri kullanılmaktadır. Bu yöntemler, tarama , muayenede saptanan şüpheli alana tanı konulması, kanser tanısı konmuşsa tümörün yaygınlığının incelenmesi ve tedavi seçeneklerinin hangisinin en uygun olduğunun belirlenmesi için kullanılmaktadır.
Mamografi

Mamografi x-ışınları kullanılarak uygulanan bir görüntüleme yöntemidir. Meme dokusu mamografi cihazının iki plağı arasına iki yönlü olarak konularak direkt grafi alınmaktadır. Bu yöntem bir çok hasta için rahatsız edici olmakla birlikte erken evre meme kanserinin tanısında değeri oldukça fazladır.
X ışınları içermesi nedeniyle zararlı olup olmadığı en çok sorulan sorudur. Mamografide verilen ışının dozu oldukça düşüktür. Özellikle yeni nesil dijital mamografilerde verilen ışın dozu 0.4mSV’dır (mSV radyasyon dozu için bir ölçüm birimidir). Bu doz normal bir erişkinin doğada normalde var olan radyasyondan 7 haftada alacağı doza eşittir.Dolayısıyla hekimin önerdiği aralıklarla mamografi çektirmenin bu açıdan sakıncası yoktur.
Bir başka soru ise kaç yaşından itibaren çektirilmesi gerektiğidir. Genç yaşlarda çektirilmesinin bir sakıncası olmamakla birlikte genç bayanlarda meme dokusu yoğun olduğu için tanı değeri düşmektedir. Bu nedenle 40 yaşından sonra önerilmektedir. Fakat gereklilik halinde daha küçük yaşlarda da çekilebilir.
Hiç bir şikayeti veya muayene bulgusu olmayan hastada tarama amaçlı uygulanmaktadır. Amaç henüz kitle lezyonuna sebep olamamış, erken evrede meme kanserini tanı koymaktır. Meme başı akıntısı, memede kitle, meme başı değişiklikleri gibi bulguları olan hastalarda lezyonların iyi veya kötü huylu olup olmadığının belirlenmesinde kullanılmaktadır.Mamografide şüpheli bir lezyon saptandığında, diğer meme görüntüleme yöntemleri ve doku biyopsi yöntemleri planlanabilir.
Ultrasonografi

Ses dalgaları kullanılarak meme dokusunun değerlendirildiği görüntüleme tekniğidir. Bilinen bir yan etkisi veya zararı yoktur.
Mamografide veya MR da saptanan anormalliklerin değerlendirilmesinde kullanılabilir. Lezyonların kist (sıvı ile dolu kese) veya solid (doku benzeri) olup olmadığı ultrasonografi ile ayırt edilebilir. Ayrıca saptanan kitlelerin çevre meme dokusu ile ilişkisi, kanlanma özellikleri, sertlik derecesi (elastografi) gibi özellikleri değerlendirilerek kanser şüphesi açısından değerlendirilmesi mümkündür.
Özellikle yoğun meme dokusuna sahip genç kadınlarda mamografinin meme dokusunu değerlendirmek zor olduğundan ultrasonografi daha değerli olabilir.
Koltuk altındaki lenf nodları ultrasonografi ile daha kolay değerlendirilmektedir.
Magnetik Rezonans Görüntüleme

X ışınları yerine radyo dalgaları ve güçlü mıknatıslar kullanılarak yapılan görüntülüme yöntemidir. İşlem sırasında mevcut lezyonların değerlendirilmesi için gadalinyum adı verilen venöz yolla enjekte edilen bir kontrast madde kullanılır.
Bu işlem sırasında çoğu hastayı huzursuz eden dar bir alan içinde yüzüstü yatmak gerekmektedir. Bu durum kapalı yer içinde kalma korkusu olan hastalarda sorun olabilmektedir. İşlem sırasında alınan görüntüler bir bilgisayar yazılımında işlenerek değerlendirilmekte kitle özellikleri değerlendirilmektedir.
MR ile koltuk altındaki lenf nodları özellikleri de değerlendirilebilmektedir.
Pozitron Emisyon Tomografi (PET)
Onkolojik hastalıkların tanı, evreleme ve tedavi sonuçlarının izlenmesinde kullanılan bir yöntemdir.Meme kanserinde ameliyat öncesi evreleme amacıyla, tedaviden sonra da nüks açısından değerlendirme amacıyla kullanılır. Tüm vücut değerlendirilerek kanserin meme dışındaki organlara metastaz yapıp yapmadığı anlaşılmaktadır..