Her Tiroid Nodülü Kanser Değildir!
Tiroid hücrelerinin anormal büyümesi ile kitle oluşturması tiroid nodülü olarak adlandırılmaktadır.Yaklaşık %90 kadarı iyi huylu olmakla birlikte bazıları kanser oluşumuna bağlı olabilir. Tiroid nodülleri toplumda oldukça sık görülen bir hastalıktır. Yapılan çalışmalarda herhangi bir nedenle yapılan ultrasonografide hastaların %50-70’inde tiroid nodülü saptandığı gösterilmiştir. Bu nedenle iyi-kötü huylu ayrımı yapmak, mevcut kanserinin erken tanısı ve tedavisi açısından önemlidir.
Tiroid nodüllerinin belirtileri nelerdir?
Bir çok tiroid nodülü belirti vermez. Nodüllerin çoğu rutin fizik muayene veya başka hastalıklar için yapılan ultrasonografi ve tomografi tetkiklerin sonucunda saptanmaktadır. Büyük nodüllerde hastalar kendileri de boyunda şişlik olarak fark edebilirler. Bazen aşırı hormon salgılayan nodüllerde sinirlilik çarpıntı ve aşırı terlemem gibi belirtiler olabilir. Aşırı büyümüş nodüller çevre organlara bası yaparak yutma güçlüğü, ses kısıklığı gibi belirtilere neden olabilir.
Tiroid dokusunda nodül neden oluşur?
Nodül oluşum nedenleri tam olarak bilinmemektedir. İyot eksiliğine bağlı durumlarda oluşan hipotiroidi hastalığı nodül oluşumuna neden olabilir. Fakat günümüzde kullanılan tuzlarda iyot eklendiği için bu durum artık pek rastlanan bir durum değildir.
Tiroid nodülerinde iyi-kötü huylu ayrımı nasıl yapılmalıdır?
Nodül saptandıktan sonra ilk değerlendirilmesi gereken durum aşırı hormon salgısı olup olmadığıdır. Bu durum kanda T4 ve TSH değerlerine bakarak değerlendirilebilir. Nodüler hastalıkta hastaların çoğunda tiroid hormonları normal olarak değerlerdir.
Aşırı hormon salgılayan nodüllerde tiroid sintigrafisi kullanılabilir ve çoğu zaman medikal tedavi gereklidir.
Nodüllerde kanser olup olmadığını değerlendirmek için spesifik bir kan testi mevcut değildir. Bu değerlendirmeyi yapmak için öncelikle ultrasonografi ve gerekirse ince iğne aspirasyon biyopsisi gereklidir.
Ultrasonografi ile tiroid dokusunda çok küçük nodüller bile saptanabilir.
Ultrasonografide nodülün kistik (sıvı ile dolu kesecik) veya solid olup olmadığı, çevre dokular ile
ilişkisi, kanlanma özellikleri ve mikrokalsifikasyon içerip içermediği ve sertlik derecesi (elastografi)
gibi özellikler değerlendirilerek kötü veya iyi huylu olup olmadığı öngörülebilir.
Ultrasonografide şüpheli olduğu düşünülen nodüllere ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılmalıdır.
Biyopsi ultrasonografi kılavuzluğunda yapılmaktadır.
İğne çok küçük ve ince olduğundan çoğu zaman lokal anestezi gerekli değildir. Biyopsi sonucu, iyi huylu (benign), kötü huylu (malign), şüpheli veya yetersiz olarak rapor edilebilir. Yapılan
çalışmalarda tüm biyopsilerin;
Yaklaşık %80 kadarının iyi huylu, %5 kadarının kötü huylu ve %15 kadarının şüpheli veya yetersiz olarak rapor edildiği bildirilmektedir.
İyi huylu olarak rapor edilen nodüllerde, aşırı büyük değilse veya aşırı hormon salgılamıyorsa cerrahi tedaviye gerek yoktur.
Kötü huylu olduğu rapor edilen biyopsi sonuçlarında cerrahi tedavi planlanmaktadır.Şüpheli veya yetersiz sonuçlarda kanser çıkma oranı diğer bulgularla değerlendirilerek karar verilmektedir.
Sonuç olarak tiroid dokusunda saptanan nodüllerin çoğu iyi huyludur.Fakat hangi nodülün kanser riski taşıdığı mutlaka değerlendirilerek tedavi seçenekleri değerlendirilmelidir.